Grup Restore Ankara
  3 - AH ŞU DÜĞÜNLER…
 

AH ŞU DÜĞÜNLER…
Düğün mevsimindeyiz. Herkes evleniyor. Yok herkes değil aslında. Kışın boş durmayıp nasibini kovalayanlar, yazın evliliğin sefasını sürüyorlar ya da sürecekler. İlk yıllar tabi ki sefe, cefa kısmı sonradan gelecek. (korkutma biliyormuş gibi milletin gözünü) Düğün kelimesini biraz açalım isterseniz. İstemiyorsanız bundan sonrasını okumayın. (özel hayata ne kadar saygılıyım.) Gelin, damat, misafirler mutlu çoğunluğu oluştururlar. Cefaker, çile çekelen, ezilen, yorgunluktan bitap düşen azınlık ise  çiftin (özellikle gelinin) en yakınlarıdır. Eğer bir kız kardeş iseniz gelinin, eğer bir erkek kardeş iseniz damatın peşinden ayrılamadığınız gibi evdeki eşyaların misafirler gelmeden önceki yerini bilen kişi olarak, bilir kişi ilan elir ve aynı anda isminizin kaç kişi tarafından telaffuz edildiğine şahitlik edersiniz. Dışardan gelen misafirlerin çok olduğu düğünlerde ise yemek falı vardır ki... (hatırlatmasan olmazdı de mi?) O yemeklerden azınlık iseniz yiyemezsiniz, hiç sulanmayın. Çünkü o esnada başka muhtelif görevlerle görevlenidirilmiş bulunmaktasınızdır. Bunlar saç yaptırmak için geline refagat etmek ile başlayan balcık ile sıvanmayacak güneş büyüklüğündeki aksiliklere yama olmaktır ki yakalı gömlek giymemenize rağmen gelir yakanıza yapışır kalır. (saç yaptırmak bir aksilik değildir diyenlere şiddetle bir gelinin saç yaptırması esnasında yanında bulunması tavsiye olunur.) Düğün bitene hatta son misafir gidene kadar hatta ve hatta evi kırklayınca kadar devam eder bu aksilikler. (Nerelerden ne eşlayar çıkar yarap.) Yeni evlenecek çiftimiz eğer farklı memleketlerden ise yandığınızın resmidir. Adetler, gelenekler, görenekler mevcuttur, lakin hiçbiri birbirine uymaz. Öyle yabana atmayın sakın görgüsüzlüğe varan ithamlarla karşılaşabilirsiniz, benden uyarması. Boşuna mı demiş atalaramız yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar, aşrı aşrı memlekete kız vermesinler... Biliyorda söylüyorlar ama dinleyen kim? Bak bende söylüyorum ama dinlemiyorlar. (Sakalım yok acep ondan mıdır?) (Bundan sonraki kısma gelin arkasındaki kız kardeş olarak devam ediyoruz.) Kına faslından küçük kesitler eşliğinde başlayalım. (yazının ortasına geldik daha başlangıç diyor.) Bu fasılda hiç oturmadığınız gibi (ne zaman oturdunuz zaten) oynamak için can atan ancak muhtelif nedenlerle -utangaçlık, kalbi olma(sizinde var biliyorum), oynamayı bilmeme (bu ayrımı iyi yapmanız lazım gerçekten doğru söylemesi de ihtimaller dahilindedir) vb- oynamaya nazlanan hanım kızlarımızı oyuna kaldırırsınız. Zaten gün boyu gelinin peşinde gezmiş, yetmemiş bütün çağrıları mümkün mertebe cevap vermiş siz var gücünüzle oyun oynarsınız. Piste çıkıpta sizinle oynamayan kimse kalmaz. (çok mu abattım ne? Mubala yapıyorum işte devam et. Azınlık olan halden anlar.) Yeterince oynandığı ve kalkmak isteyen misafirlerin, kalkma zamanlarının geldiğini belli etmek için; gelin başına örtü örtülmek suretiyle ki bu örtüler zamanla tüle dönmüştür (sebebi tarafımdan bilinmemektedir.) karşısına oturtulan biri tarafından, gelin ağlatması görevi verilir ki ağlamaması makbuldür lakin makaj akma ciddi bir problemdir. Kına gecesinin kına yakma faslı sadece göstermeliktir. Kızın eline kına akşam yakılır. Yine de peçetenin üstüne bir ele evli bir bayan, diğer ele bekar bir kızımız kına yakar. (Niye biri evli biri bekar diye sormayın sakın? Amerikalıların "gelin için" tabusu gibi bizimde tabumuz "adet böyledir". Sorgulamayın, yoksa sorgularlar. Çünkü sorduğunuza göre bekarsınızdır ve potansiyel bir gelin adayı.) Düğünde de kınadan arta kalan bütün kurtlarınızı ki açlığınız sebebiyle midenizki kurtalar bile sizi terk ederler, dökmüş bulunmaktasınız. Bütün bu yaşananlar size en az 5 sene ile 8 sene arasında değişen evliliğin "e" sinden bile söz ettirmemek olarak geri dönecektir. Bu kararınızın değişimi daha sonra hissedeceğiniz farklı baskılardır ki henüz bilmiyorsanız demekki yaşınız henüz "Seni ne zaman evlendiriyoruz? Düğününde kalburla su taşıyacağım." gibi sözlere elverişli değildir. Bu sözlerden kurtulmanın en kestirme yolu ise "Sen bul ben evlenirim." olur. Yanınızdan en kısa zamanda kaçacağı, 100 kişiye sorduk aynı cevabı aldık, olarak %100 garantilidir. Evlenen, evlenecek olan, evlenmeyi düşünen, evlemeyi düşünmesi lazım gelen bütün çift adaylarımıza, çiftlerimize, hatta çift olamayanlara, olmayı isteyenlerin (bu cümlenin sonu nasıl bağlanır) gönüllerine göre versin diyorum, mutlu, mesut etsin, tamamını erdirsin. (nasıl bağladım ama) Hayırlısı efendim, hayırlısı...

 

 
 
  Toplam 13217 ziyaretçi (30991 klik) tıkladı! tunahan ajans(organizasyon ve reklam)  
 
*****bipartner***** Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol